Diyaliz yönteminde süzmeyi gerçekleştirmek için çeşitli yarı geçirgen zarlar/filtreler kullanılır. Diyaliz tedavisi, hemodiyaliz ve periton diyalizi olarak iki şekilde uygulanır.
Hemodiyaliz
Kanın, vücut dışına alınıp diyaliz makineleri aracılığıyla yarı geçirgen bir zardan süzülerek atık maddelerden temizlenmesi ve gerekli maddelerin takviyesiyle tekrar vücut içine alınması işlemidir. Hemodiyalizde iki iğne kullanılır. Biriyle hastadan makineye kan geçişi sağlanılır. Burada genellikle gerekli kan geçiş hızını ayarlamak için birer toplardamarla atar damar birleştirilir. Bu işleme arteriyovenöz fistül denir. Fakat acil durumlarda ise bir kateter (medikal hortumcuk) yardımıyla damar içi kateterizasyonla kan geçişi yapılır. Bu yollarla vücuttan diyaliz makinesine alınan kirli kan temizlenip en uygun duruma getirilerek ikinci iğne yardımıyla vücuda geri verilir. Kan, koldan alınıp veriliyorsa fistül, boyundan alınıyorsa jugular vene ve bacaktan alınıyorsa eğer sant isimlerini alır. Genel olarak acil bir durum yoksa bu işlem koldan fistül yapılarak gerçekleştirilir.
Hemodiyaliz, doktor
tarafından yapılan testler sonucunda belirli bir plana göre hastaya uygulanır. Genellikle
haftada 3 - 4 kez her seansı 4 – 5 saat sürmektedir.
Periton diyalizi
Doktor tarafından küçük bir ameliyat ile hastanın karın boşluğuna yerleştirilen küçük, yumuşak ve silikondan yapılmış tüp yardımıyla ve bu tüpün içine doldurulan solüsyon çözeltisi aracılığıyla kanın temizlenmesi ve vücut sıvı dengesinin sağlanması işlemidir. Solüsyon 2 veya 2.5 litre olabilmektedir. Yaklaşık olarak vücut boşluğunda 4 – 6 saat bekletilir. Solüsyon bu zaman içerisinde kandaki zehirli maddeleri ve fazla suyu içine alır. Daha sonra solüsyon yenisiyle değiştirilerek bu işleme devam edilir.
Periton diyalizinin
temel artısı, hastaya sağlık personeli tarafından eğitim verildikten sonra bu
işlemi kendi evinde yapabilmesidir. Böylece hastanın hastaneye bağlılığı
ortadan kaldırılır.
Gelecek yayınlarımızda görüşmek üzere! Takipte kalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder