Organik ve inorganik maddelerin hücreye alınımı, nakli ve işlenmesi gibi bütün biyokimyasal dönüşüm reaksiyonlarına metabolizma denir.
Hücre metabolizmasında gerçekleşecek reaksiyonlar, hücrenin
kalıtsal materyalinin denetiminde yürütülür.
Hücre metabolizması üç kısımda incelenir. Bunlar:
1- Katabolik reaksiyonlar (Yıkım olayları)
2- Anabolik reaksiyonlar (Yapım olayları)
3- Amfibolik reaksiyonları (Ara metabolizma)
Katabolik reaksiyonlar
Katabolizma hücre kendi metabolizmasının isteğine göre büyük yapılı organik bileşikleri (protein,yağ,karbonhidrat,vitamin) yapı taşlarına yani monomerlerine (amino asit,yağ asitleri,glukoz) ayrılma işlemine katabolizma denir.
Bitkiler, fotosentezle 1 mol glukoz sentezlemek için güneşten
686.000 kalorilik ışınım enerjisi almak zorundadır. Alınan bu enerji, glukoz molekülü
sentezlenmesi sırasında değişik bağlara aktarılır.
Yüksek enerjili bağlar içeren glukoz, hücrede gerçekleşecek
glikoliz reaksiyonları ile yıkılarak hücre metabolizması için gerekli olan
enerjinin oluşması sağlanır. Glukozun bağlarında bulunan tüm enerjinin hücreye
geçebilmesi için glikoliz reaksiyonları sonucunda oluşan pirüvatın
oksitlenerek mitokondriye geçmesi sağlanır. Mitokondriye geçen pirüvat, su ve
karbondioksite kadar yıkılır. Böylece glukozda bulunan 686 kcal enerjinin
hücreye aktarılması sağlanır. Hücre içinde serbest kalan bu enerji, gerekli reaksiyonlarda kullanılması için
yüksek enerjili fosfat bağları sayesinde potansiyel enerji olarak depolanır.
Glikoliz reaksiyonları bu fosfat bağları ile ADP'den (Adenozin difosfat) ATP ( Adenozin
trifosfat) sentezlemiş olur.
Anabolik reaksiyonlar
Anabolik reaksiyonlar, hücrenin kalıtsal
materyaline göre farklılık göstereceğinden madde sentezlenmesi reaksiyonları, o
canlının kendi metabolizması için gerekli olan biyosentez olaylarını
gerçekleştirir. Bütün anabolik reaksiyonlar, ATP gerektirdiği için hücre içinde gerçekleşir.
Fotosentez bir anabolik (yapım) reaksiyonlarıdır. Bitkiler fotosentez yapması için su, karbondioksit, güneş ışınımları gibi maddelere ihtiyaç duyar. Su ve karbondioksiti, güneş ışınımlarıyla kloroplast yardımı ile organik besin olan glukozun sentezlenmesi ve oksijenin atmosfere salınması ile anabolik (yapım) reaksiyonları gerçekleşmiş olur.
Fotosentez bir anabolik (yapım) reaksiyonlarıdır. Bitkiler fotosentez yapması için su, karbondioksit, güneş ışınımları gibi maddelere ihtiyaç duyar. Su ve karbondioksiti, güneş ışınımlarıyla kloroplast yardımı ile organik besin olan glukozun sentezlenmesi ve oksijenin atmosfere salınması ile anabolik (yapım) reaksiyonları gerçekleşmiş olur.
Amfibolik Reaksiyonları (Ara metabolizma)
Beslenme ile alınan besinlerin enzimler aracılığı ile sindirilmesi sonrasında monomerlerine ayrılması ve emiliminden sonraki akibeti ara metabolizmayı oluşturur.
- Moleküllerin emilimi işleminden sonra tek başlarına izlediği metabolik yollar.
- Moleküller arasındaki karşılıklı ilişkiler.
- Besinlerin izlediği yollar arasındaki akışı denetleyen mekanizmalar.
- Ara ürün havuzunu denetler.
Hücre işlevlerinin denetiminde cAMP ve Kalsiyum iyonu
Bir hücrenin denetimi iki yolla gerçekleştirilir. Bu
denetleme yolları sinirsel ve hormonal olarak ikiye ayrılır. Sinirsel denetleme
nörotransmitter maddeler ile sağlanmaktadır. Hormonal denetleme ise
denetlenecek hücrenin görev ve işlevlerine
göre farklılık göstermektedir. Sinirsel ve hormonal denetleme hücre içerisinde
etki mekanizmaları hemen hemen aynıdır. Bu iki denetleme sistemi etki
mekanizması cAMP, kalsiyum iyonları proteinkinazlardır.
Kalsiyum iyonları
Kalsiyum iyonları mitokondri ve kas hücrelerinin
sarkoplazmik retikulumunda depo edilir. Hücre içi derişimi 10-5 – 10-8
, hücre dışında 10-3 M dır. Hücre içine difüzyonla girer. Hücre pasif iken kalsiyum iyonları hücreye bağlı, aktif iken çözülmüş halde
bulunur. Sinir impulsu kasa ulaşınca retikulumdaki kalsiyumu çözerek troponine
bağlanmasını ve kasın kasılmasını sağlar. İmpuls kesilince Ca iyonları tekrar
sarkoplazmik retikuluma bağlanır. Kas dinlenme haline geçer.
cAMP (siklik adenozin monofosfat) işlevleri
Bakterilerde, tek hücreli canlılarda ve hayvanlarda bu durumu, Sutherland ve Rall 1958 yılında bulmuşlardır.
cAMP'a bitkilerde henüz rastlanmamıştır.
Denge halindeki bir hücrede 10-6 M’dır.
Antogonist olan iki hormon
tarafından hücredeki derişimi kontrol edilir.
ATP’den cAMP sentezleyen hücre zarına bağlı ‘’Adenilat
Siklaz’’, cAMP’ yi 5’-AMP ‘ ye çevirerek etkisini ortadan kaldıran
sitoplazmadaki ‘’fosfodiesteraz’’ enzimidir.
cAMP hücre metabolizma hızını denetleyen en önemli
faktördür. Dışarıdan aldığı her uyarıya karşı hücreden gerekli olan merkezleri
uyararak gerekli cevabın verilmesini sağlar. cAMP peptid hormonların etkisinde,
nörotransmitter, endo ve ekzokrin maddelerin salınmasında önemli rol oynar.
Hücreye ulaşan bir sinir ve hormonal uyartı hücre zarına bağlı proteinlerle
tepkimeye girerek adenilat siklaz enzimi uyarılması sağlar. Adenilat siklaz
enzimi aktif edildikten sonra hücre metabolizmasında cAMP sentezini arttırır.
cAMP hücre içerisinde kimyasal olayları ve enzimleri aktive eder. cAMP’ ın
ikincil haberci olduğu tüm hücrelerde cAMP ile proteinkinazlar bulunur. Bu
bileşikler mikrotubulus vezikül sistemine ait enzim proteinlerini fosforile
ederek uyarır. Proteinler bu uyarılmadan sonra kalsiyuma duyarlı olurlar. Sinir
uçlarında cAMP’nin ve özellikle sinaptik veziküllerde proteinkinazın fazla
miktarda bulunması, cAMP sinirsel iletimde de katkısı olduğunu gösterir.
cAMP’ın etki mekanizması
cAMP allosterik bir özellik göstererek iki uç kısmı ile bağ
yapabilme özelliğine sahiptir. cAMP'a protein bağlanarak yapısal olarak
değişmesine aktif veya inaktif hale geçmesine neden olur. cAMP düzenleyici (regülatör)
ve etki edici (katalitik) alt ünitelerden meydan gelmiş proteinkinazlara etki
ederek daha küçük altbirimlerine ayrılmasını sağlar. cAMP düzenyelici alt
birime bağlanarak enzim aktif hale geçmesine neden olur. Hücre metabolizmasında
cAMP olmadığı zaman düzenleyici alt
birimi katalitik alt birimi yok eder. cAMP gen aktive edici proteinlerle
birleşerek bazı durumda mRNA sentezlenmesi sağlar. cAMP her zaman aktiviteyi
arttırmak değil çogu zaman inhibe edici olarak görev alır. cAMP hücre içerisinde olan
değişikliklerden etkilenmez, sadece hücre dışındaki değişikliklerden
etkilenir. cAMP asit ve alkali etkilere karşı dayanıklıdır. Ortamın ph’sından
çok fazla etkilenmez. cAMP'nın yenilenme hızı yüksektir.
Gelecek yayınlarımızda görüşmek üzere! Esen kalın...
Gelecek yayınlarımızda görüşmek üzere! Esen kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder